Öğrencilik denince akla hemen çekilen sıkıntılar, dersler ve gençlik gelir.
Peki ya gerçekten öğrencilik bunlar mı, ya da sadece bunlardan ibaret mi? Gelin birlikte tartışalım.
Ülkemizde öğrencilik çoğunlukla 6 yaşında başlayıp, 4 sene ilkokul, 4 sene ortaokul,
4 sene lise ve en sonunda üniversite şeklinde ilerliyor. Hayatı yeni anlamaya başladığımız
dönemlerden beri mahkum kaldığımız bu durum, bizden minimum 12 senemizi, maksimumu belirsiz
olan senelerimizi çalmaktadır. Fakat öğrencilik denince akla o minimum 12 sene neredeyse
herkesin yaşadığı bir süreç olduğundan ve bu süreç aile ile birlikte geçirildiği için gelmiyor.
Genellikle öğrencilik denince üniversite okuyan bireyler akla geliyor, bunun başlıca nedenlerinden
biri de yetişkinliğe yeni girmiş çoğu bireyin hayatlarında ilk defa ailelerinden uzakta kalmak zorunda olduğundan.
Evet, öğrenciliğin birinci ve en zorlayıcı sıkıntısı ailelerden ilk defa uzakta yaşamak.
Daha önce hep bir sıkıntı yaşadıklarında arkalarında duran ebeveynlerini gören gençler
(veya ruhu genç insanlar), ilk defa sorunlarını kendi başlarına çözmek zorunda bırakılıyor
öğrencilik döneminde. Daha önce tek başına hastaneye bile gidemeyen bir birey, artık tek başına
temizliğini yapıyor, yemek yetiştirme derdi var, sosyal çevresinden komple ayrı bir yaşamda yeniden
sosyalleşmeye çalışıyor ve bütün bunlar olurken derslerini anlaması, gelecek hayatında derslerden
dolayı sıkıntı çekmemesi gerektiği bilincinde. Onun için dedim ya, akla ilk çekilen sıkıntılar gelir.
Peki ya sıkıntılar bunlarla bitiyor mu? Tatbikide hayır. Daha asıl konumuz olan maddi sıkıntılara gelmedik.
Öğrenciler lise dönemlerindeyken bir şekilde ailelerinin destekleriyle yemek yiyor, temizlikleri yapılıyor
ve barınıyordu. Tüm bunlar para gerektiriyor ve bu onların cebinden gitmiyordu daha önce, hatta çoğu
öğrencinin para verildiğinden bile haberi olmadığı elektrik, su, doğalgaz ve internet faturası gibi
giderler vardı. Daha yeni aileden uzak kalmışsın, bunlar yetmezmiş gibi, gel de elindeki parayı
dikkatli kullanmaya çalış, daha önce hiç para yönetmemişsin o yüzden ilk aylarda hunharca harcanan
paralar bir yerde bitip ya aileden istemek durumunda ya da mecbur çalışmak durumunda kalmak zorunda
bırakıyor bu gençleri. Ailenin durumu iyiyse sürekli para gönderebiliyorsa ne ala, peki ya durumu kötü
ve para gönderecek halde değilse o zaman ne olacak? İşte tam olarak burada başlıyor öğrencilik kavramı.
Sana maddi kazanç sağlayacak yollar arıyorsun, deli gibi burs başvuruları, part-time iş arayışları, borsa,
internet üzerinden para kazanmak vs… Gerçi çıkan burslar neyine yetecek ki? Burs alanlar bursun parasıyla
sadece kirayı bile ödeyemiyor. Eee, yemek yemeyecek misin? Peki ya temizlik, bakım… O yüzden çoğu öğrencinin
sonu yine derslerden bir şeyler öğrenmek gerektiği zamanlarda işlerde 8 saat çalışıp para kazanıp yaşamaya çalışmaya doğru kayıyor…
Dertler saymakla bitmez, bunu hepimiz biliyoruz ama öğrenciler bunu pek umursuyormuşa benzemiyor.
Bu sıkıntılı hayatlarda bile eğlenmenin bir yolunu buluyorlar, ki zaten öğrenmeye zorunlu oldukları
bir gerçek. Bir şekilde öğrenciler yeni arkadaşlıklar kurup, yeni ilişkilerde mutlu olmanın formülünü çözmüş,
hayatı yavaş yavaş anlamaya başlamışlar. Hayata atılmanın ilk adımlarını bu zorlu süreçle atmanın bir faydası var
mıdır bilinmez, ama zararı olduğundan eminim.
Neyse ki memleketin insanı hala insani duygularını yitirmemiş
ve bir öğrenci gördüğünde onun halinden anlayabilecek kadar merhametli.
"Öğrenciyim" dediğinde hemen halinden anlayıp yardım etmek istemeleri ve indirim
uygulaması bence çok güzel bir kültür. Bazı esnaflar yapacakları karı normal vatandaşlardan yapıp,
öğrencilere alış fiyatına bile satabiliyor ürünleri veya ne kadar zorda dahi olsa öğrencilere ücretsiz
yemek dağıtanlar… Öğrencilere özel kampanya yapanlara kadar her çeşit var bu güzel memlekette. Bu da sadece
öğrenciyken yaşayabileceğin güzelliklerden bir tanesi. Onun dışında öğrenci topluluklarındaki öğrencilerin
hevesini kırmamak için zararına sponsor olanlar da güzelleştiriyor ve bu dönemlerde yapılan arkadaşlıklar,
her bir aktivitedeki anılar güzel geçen günler, bu dönemin olmazsa olmazı. Anlayacağınız, öğrencilik,
her ne kadar da sıkıntıların yoğun olduğu bir süreç dahi olsa, güzellikleri göz ardı edilemeyecek kadar iyi ve
hep özlenen bir dönemdir. Size tavsiyem, bu dönemi içten bir şekilde yaşamanızdır. Sonuçta kaç kere yaşayabilirsiniz
ki öğrenciliği…